Türkiye’nin egemenlik hudutlarını aşan İHA, hava güvenliğini tekrar gündeme getirdi: ‘Bu kadar içeri girmesi ve görülmemesi olağan değil’

[hepsigundem]

Millî Savunma Bakanlığı (MSB) önceki akşam yayımladığı açıklamasında, “Karadeniz üzerinden hava alanımıza yaklaşan bir hava izi tespit edilmiş ve rutin prosedürler kapsamında takibe alınmıştır. Hava alanı güvenliğinin sağlanması hedefiyle, NATO ve ulusal denetimdeki F-16’larımıza alarm tepki vazifesi verilmiştir. Kelam konusu hava izinin denetimden çıktığı anlaşılan bir insansız hava aracı olduğu belirlenmiş, rastgele bir aksiliğe mahal vermemek ismine, meskûn mahal dışında emniyetli bir bölgede vurularak düşürülmüştür” sözlerini kullandı.

ELMADAĞ DETAYI

Teyit edilmemiş bilgilere nazaran İHA, Ankara Elmadağ civarında düşürüldü. İlçeden paylaşılan imgelerde, jandarmanın, uçağın enkazını aradığı görüldü. Bir yurttaş ise imajlarda, “Televizyon seyrediyordum, bomba üzere bir ses duydum. Yakın bir yere düşmüştür, mesken bile sallandı” kelamlarını sarf etti. İHA’nın düşürüldüğü saatlerde Esenboğa Havalimanı’ndaki hava trafiği de aksadı. Dört uçağın Ankara yerine Konya’ya indiği öğrenildi.

OLAĞAN KUŞKULU RUSYA VE UKRAYNA

Yaşananlar, Karadeniz’de son devirde yükselen gerginliği akıllara getirdi. Geçtiğimiz haftalarda Ukrayna, “Rusya’nın gölge filosuna” ilişkin gemileri Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesinde vurmuş, geçen cuma günü ise Rusya’nın Ukrayna’nın Çornomorsk limanına yönelik taarruzunda 3 Türk gemisi ziyan görmüştü. Bu ayın başında Rusya maslahatgüzarı ve Ukrayna büyükelçisi, artan gerginlik nedeniyle Dışişleri Bakanlığına çağrılmıştı. Bu nedenlerle “Düşürülen İHA Rusya ya da Ukrayna’ya ait” değerlendirmeleri yapıldı. İki ülke ise mevzuya ait bir beyanda bulunmadı.

‘BU KADAR İÇERİ GİRMESİ VE GÖRÜLMEMESİ OLAĞAN DEĞİL’

MSB’nin açıklamasından, İHA’nın Türkiye’nin tam egemenliğinde olan 12 deniz millik hava alanını aşarak kara bölgesine girdiği anlaşıldı ve bu, kaygılara neden oldu. Savunma analisti Kozan Selçuk Erkan, “İHA’nın bu kadar içeri girmesi olağan mi” sorusunu “Değil. Demek ki belirli bir yere kadar görülmemiş. Hele ki şu anda, bu kadar problemli olan bir Karadeniz bölgesinde gelip içeri girmesi, bir şeylerin görülmediğinin en hoş göstergesi” halinde yanıtladı. Erkan, “Görülmemesi olağan mi” sorusuna ise “Değil. Yani o kadar da bilinmeyen, ‘stealth’ diye tabir edilen özelliğe sahip şeyler değil. Bir de bunu tek taraftan da görmüyorsun. Orada sabit olarak, çeşitli açılardan görebilen birçok radar var. O bölgeyi askeri radarların da görmesi gerekiyordu. Hiçbirinin görmemesi düşündürücü. Demek ki gözden kaçmış. Olağanda Ukraynalılar bunları sivil radarlarla da görüyor” karşılığını verdi. Erkan, hava alanının denetiminin rutin olarak Türk Hava Kuvvetleri ve sivil ünitelerce yapıldığını anlattı.

‘HAVA SAVUNMASI ZAFİYETİMİZ VAR’

Yaşanan olayın Türkiye’nin hava savunma zafiyetini yine ortaya çıkardığını tabir eden Erkan, “Bu olay, hava savunmasında hazır olmadığımızı gösteriyor. Çelik Kubbe siparişleri verildi lakin, şimdi teslim edilmedi” dedi. Erkan, “Türkiye’nin hangi bölgelerinde hava savunma sistemleri var” sorusuna, “Suriye tarafına bir tane kuruldu. Ege’de bir tane kuruluyordu. Herhalde kurulmuş durumda. Bir de Boğaz tarafına kurulacaktı, onun teyidi gelmedi” yantını verdi.

‘İNSANSIZ ARAÇLAR KLASİK MUHAFAZAYI AŞIYOR’

CHP’nin Ulusal Savunma Bakanlığından Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu ise, İHA’nın düşürüldüğü gün, Ukrayna’nın, Rusya’ya ilişkin bir denizaltını insansız sualtı aracı ile vurduğuna dikkat çekerek, “Bu iki olay, farklı alanlarda olsa da ortak bir ileti veriyor: İnsansız araç teknolojilerinin süratle gelişmesi, klâsik kuvvet müdafaa tekniklerini aşıyor. Klasik radar sistemleri, İHA’ları tespit etmekte zorlanabiliyor, bu da askeri üsler, havalimanları ve kritik tesislerde önemli riskler yaratıyor” kelamlarını sarf etti.

‘SAVUNMA STRATEJİSİNDE ESASLI DEĞİŞİKLİKLER GEREKİYOR’

Türkiye’nin savunma stratejisinde esaslı değişikliklere gereksinim olduğunu ve dinamik önlemler alınması gerektiğini kaydeden Bağcıoğlu, “Tespit ve teşhis, erken ihbar ve angajman yeteneğine sahip Entegre Hava Savunma Sistemi (Çelik Kubbe) ile tesirli bir muharip hava gücü ve denizde ileriden savunma sağlayacak hava savunma gemilerine çok acil gereksinim var. Etrafımızdaki birçok devlet entegre hava savunma sistemine onlarca yıl evvel sahip olmuşken, Çelik Kubbe Sistemi çalışmalarına ve TF-2000 hava savunma muhribi inşasına 2024’te başlanması bir zafiyettir. 3 binden fazla savunma projesinin Savunma Sanayi Başkanlığı koordinesinde harekât muhtaçlık makamlarıyla tekrar önceliklendirilmesi gerekiyor. Gerekirse bekamız için acil ve kritik projelere başka kurumların bütçelerinden uygun kalemlerden tasarruf yapılarak kaynak transferi sağlanmalıdır. Örneğin zengini daha da varlıklı yapacak vergi istisnaları için ayrılan 768 milyar lira bu kapsamda değerlendirilebilir” tabirlerini kullandı.

FİDAN İLE BARRACK’TAN SÜRPRİZ GÖRÜŞME

Kamuoyunun gözleri Ulusal Savunma Bakanlığına çevrilmişken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir ortaya geldi. Ankara’da gerçekleşen görüşmeye ait fotoğraf paylaşılırken, rastgele bir açıklama yapılmadı. Fidan’ın olağanda dün, Büyükelçiler Konferansı’nda bir konuşma yapması bekleniyordu lakin “program değişikliği” nedeniyle bu iptal edildi. Barrack ise evvelki gün, Tel Aviv’de, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmüştü.



Cumhuriyet

The post Türkiye’nin egemenlik hudutlarını aşan İHA, hava güvenliğini tekrar gündeme getirdi: ‘Bu kadar içeri girmesi ve görülmemesi olağan değil’ first appeared on HepsiGündem.COM " Gündem,Güncel Haberler Burada ".

Okumaya devam et...